2014’te Dünya Tasarım Başkenti seçilebilmek için 24 ülkeden 56 şehir başvurmuş. Temmuz 2011’de seçici kurul toplanarak 56 şehirden üçünü kısa listeye bırakacak. İstanbul da başvuran bu 56 şehir içinde yer alıyor.
Daha iyi bir dünya için tasarım” sloganıyla yola çıkan International Council of Societies of Industrial Design (ICSID) 1957’de kurulmuş büyük bir uluslararası organizasyon. ICSID 2008’den bu yana, iki yılda bir şehri Dünya Tasarım Başkenti (World Design Capital) seçiyor. Amaç tasarımın gücünü kullanarak o şehirdeki ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimi hızlandırmak.
2008’de Torino, 2010’da Seul, 2012’de ise Helsinki Dünya Tasarım Başkenti seçilmiş.
2014’te Dünya Tasarım Başkenti seçilebilmek için 24 ülkeden 56 şehir başvurmuş. Temmuz 2011’de seçici kurul toplanarak 56 şehirden üçünü kısa listeye bırakacak. Daha sonra bu
şehirler ziyaret edilecek ve yapılacak son toplantıda bir tanesi 2014 için Dünya Tasarım Başkenti ilan edilecek. Duyduğum kadarıyla İstanbul da başvuran 56 şehrin içinde yer alıyor.
Nisan başında Helsinki’de bir toplantıda (Dünya Tasarım Başkenti Helsinki 2012) WDC Helsinki 2012’nin iletişim ve pazarlamasıyla ilgili yöneticisinin bir sunumunu izledim. Helsinki’nin bu süreçte neler yaptığını, iletişim ve pazarlama stratejilerini, yapılan örnekleri anlatan yönetici, 2014 yılı için en iddialı ve en şanslı adaylardan birinin İstanbul olduğunu belirtti.
MARKA SÖZÜ: HAYATIN İÇİNDE TASARIM
Helsinki’de çok canlı bir tasarım dünyası olduğu belirtiliyor. Şehirde 10 bin civarında profesyonel tasarımcı yaşıyormuş. Helsinki’deki endüstri ve iş hacminin yüzde 15’i tasarımla ilgiliymiş.
Finlandiya, bazı kuralları kabul ederek ve öngörülerde bulunarak Helsinki’nin tasarım başkenti olması için başvurmuş:
• Tasarım, iyi rekabetin en önemli unsurlarından birisidir ve rekabet avantajı yaratır.
• Bu sürecin sonunda tasarıma olan ilgi ve bilinç artacaktır.
• Finlandiya tasarım düşünen öncü ülkeler arasındadır. Dünya kamuoyundaki imajı bu şekilde pekişmelidir.
• Rekabet avantajını tasarımla elde eden şirketlerde anlayış, hoşgörü ve kârlılık artar.
• Halk, iyi tasarım ve kötü tasarımın farkını anlamaya başlayacaktır.
AÇIK ŞEHİR HELSİNKİ: İNSANLAR İÇİN ŞEHİR
WDC Helsinki 2012 ile birlikte sorunlara çözüm aranıyor. Tasarımı aynı zamanda çevresel ve kentsel sorunları çözmek için nasıl kullanacaklarını araştırıyorlar. Helsinki dışında da aynı sorunları-zorlukları yaşayan topluluklara, bu toplumların çözümleri ve başarılarına erişip bir ağ oluşturuyorlar.
NASIL BİR ORGANİZASYON?
Bu çalışmaları Helsinki Belediyesi ve çevresindeki dört belediye, Finlandiya Ulusal Hükümeti, Aalto ve Helsinki Üniversiteleri, iş dünyası, STK’lar ve tasarım çevreleri birlikte organize bir şekilde yürütüyorlarmış. Dünya Tasarım Başkenti Helsinki 2012 Komitesi’nin başkanlığını ise Nokia’nın eski başkanı Olli-Pekka Kallasvuo yürütüyor.
International Design Foundation, Helsinki 2012 Dünya Tasarım Başkenti için bir plan hazırlamış. Planda şunlar yer alıyor.
PAZARLAMA VE İLETİŞİM STRATEJİSİ
Tasarımın insan hayatının bir parçası olduğu gerçeğinden yola çıkarak insana odaklanmayı hedeflemişler. Dünya Tasarım Başkenti Helsinki 2012’nin pazarlama ve iletişim stratejisi, tasarımın daha iyi şeyler yapmanın çözüm yolu olduğu fikrine dayanıyor.
Temel strateji: Tasarım mümkün olan en iyi çözümü arar. Yenilikçi tasarım kullanımı sadece ürünü değil, aynı zamanda hizmet ve yaşamı da daha iyi hale getirir. Tasarım hayatımızı ve çevremizi daha iyi yapar.
Strateji, tasarımın ne olduğu değil, tasarımla neler yapılabileceği arayışından yola çıkmış. Çeşitli hedef kitleler belirlemişler ve onlara verilecek temel mesajlar kurgulanmış.
- Finlandiya halkına: İnsanların bu sürecin bir parçası olduğu ve cesaretlendirilmesi gerektiği mesajını vermek için açıklık ve şeffaflık politikası uygulanmış.
- Uluslararası kamuoyuna: Finlandiya tasarım düşünebilen öncü ülkelerden biridir imajı pekiştirilmek istenmiş.
- İş dünyası ve şirketler: Rekabet avantajını en iyi tasarımla yakalayabilirsiniz.
Halkın, iyi tasarım ve vasat tasarımın farkını anlaması için çabalaması amaçlanmış.
Aynı anda çok farklı hedef kitlelere seslenmek durumunda kalmaları önemli zorluklardan birisini oluşturmuş. Yani hem tasarımla direkt ilgili insanlar ya da tasarım bağımlısı diyebileceğimiz bir grup, hem de tasarımla hiç ilgisi olmayan insanlara aynı anda mesaj verilmek istenmiş.
İletişim yöneticisi “Bizim için en zoru tasarımla hiç ilgisi olmayan gruptu. Eğer onlara direkt tasarımla ilgili bir mesaj verirsek ya da bir şey gösterirsek hemen reddetme durumu vardı. Bu nedenle mesajı farklı ve uygun bir yolla, engelleri kaldıracak şekilde vermemiz gerekiyordu” diyor.
‘İNSANLARIN NEYİ ANLAMASINI İSTEDİK?
“Tasarım her yerde. İyi veya kötü, dokunulabilir veya dokunulmaz olabilir. Tasarımın günlük yaşamımızda iyi ya da kötü etkileri vardır. İyi tasarım işlevsellik ve tüketiciyle ilgilidir. Bu yüzden tasarımın iyi olup olmadığını belirleyecek olan sizlersiniz. İyi bir tasarım hem hayat standartlarını yükseltir hem de ekonomik gelişmeyi artırır. Kısacası her şey tüketiciye bağlıdır.”
Helsinki bu mesaj doğrultusunda çalışmalarını hayata geçirmeye başlamış. Umarım Helsinki’deki yöneticinin iddia ettiği gibi, 2014 Dünya Tasarım Başkenti olarak İstanbul seçilir ve biz de böylesine heyecan verici bir süreç yaşarız.
Pelin Özkan'ın blog yazılarınahttp://pelinozkancat.blogspot.com/ adresinden ulaşabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder